27 Nisan 2024, Cumartesi

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: 20 kazıyı destekleme kararı aldık

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: 20 kazıyı destekleme kararı aldık

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2019 yılı itibarıyla kazı çalışmalarını 12 aya çıkaracak bir proje hazırladıklarını belirterek, "İlk etapta proje dahilinde kazı sürelerinin uzatılması ve daha fazla arkeolog istihdam edilmesi şartıyla 20 kazıyı destekleme kararı almış bulunmaktayız." dedi.

Ersoy, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının 2019 yılı bütçesine ilişkin  yaptığı konuşmada, dün Ankara'da yaşanan tren kazasında yaşamını yitirenlere  Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hızlı ve hizmet odaklı yönetim  anlayışına geçildiğini belirten Ersoy, karar alma süreçlerinin hızlanması ve  hizmetlerin zaman kaybetmeden sunulabilmesini ilke edinen bu sistemin bir  yansıması olarak Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Vakıflar Genel  Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı, Yurtdışı Türkler ve Akraba  Topluluklar Başkanlığı gibi kurumların, Bakanlığın bünyesinde bir araya  getirildiğini anlattı.Bu yeni yapılanmanın, Bakanlığın görev ve sorumluluklarını artırdığını  ancak hedeflere ulaşma noktasında kendilerine güç kattığını vurgulayan Ersoy, "Bu  yeni yönetim anlayışıyla kültür, sanat ve turizm değerlerimizin korunması,  tanıtılması ve özellikle bu alanlarda milli bilincin ve farkındalığın artırılması  yönündeki çalışmalarımız önümüzdeki dönemde daha da hız ve anlam kazanacaktır.  Ülkemizin sahip olduğu tarihi birikim ve topraklarımızda yeşermiş büyük  medeniyetlerin bıraktığı derin izlerin mirasçısı olarak bizler, hiç kuşkusuz  kültürel faaliyetlerle daha fazla meşgul olacağız." diye konuştu.
Ersoy, kültür, sanat ve turizmin, ekonomik gelişmenin lokomotif  güçlerinden biri olduğu kadar yurt dışında yürütülen tanıtım çalışmalarının en  önemli yumuşak gücü ve el birliğiyle yüceltilecek imaj ve marka değeri olacağını  bildirdi.
2018 yılının ilk 3 çeyreğinde yaklaşık 32 milyon dünya vatandaşının  Türkiye'de misafir edildiğini, ziyaretçi sayısında Ocak-Ekim 2018 döneminde geçen  yıla oranla yaklaşık yüzde 23'lük artış sağlandığını kaydeden Ersoy, "Yurt  dışından gelen vatandaşlarımızı da sayarsak yıl sonu itibarıyla 46 milyonun  üzerinde bir turisti ülkemizde ağırlamış olacağız. Bu aşamadan sonra önceliğimiz  nicelikten ziyade niteliği artırmak olmalı dolayısıyla turizm gelirlerini  arttırmayı hedeflemekteyiz." ifadesini kullandı.
"THY birkaç yıl içinde Avrupa'nın 1 numaralı havayolu haline  gelecek"
Türkiye'nin bundan sonra büyük hedeflerin peşinde olduğuna işaret eden  Ersoy, "Hedeflerimizi büyük koyacağız, buna ulaşmak için gerekli tüm altyapıya  sahibiz. Dünyanın en büyük havalimanı İstanbul'da hizmete girdi. Avrupa ile  kıyaslandığında, ekonomi olarak, turizm potansiyeli en büyük ülkesiyiz. Turizmin  en önemli araçlardan biri olan ulaşımla ilgili elimizde dünyanın en çok noktasına  uçan THY gibi bir markamız var. İnancım odur ki THY birkaç yıl içinde Avrupa'nın  1 numaralı havayolu haline gelecek." diye konuştu.
THY ile imzalanan protokol ile Direkt Turizm Hamlesi'ni hayata  geçirdiklerini hatırlatan Ersoy, bu doğrultuda 2019 Nisan ayı itibarıyla 13  hatta, 67 frekansla Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir havalimanlarına tarifeli  uçuşların başlayacağını bildirdi.
Bakanlığın, THY'nin bu uçuş noktalarını tanıtımla destekleyeceğini  anlatan Ersoy, "Esasen önemli olan bu hatları açmak değil, açılmış hatların dolu  ve karlı bir şekilde uçmasını sağlamaktır. Bu, turizmin 12 aya yayılması ve  istihdamın sürekliliği açısından da çok önemli. 2023'e kadar haftalık 300  frekansa çıkmak için gerekli politika projelerini aşamalı olarak hayata  geçireceğiz." dedi.
Tanıtım yapmadan turizmde bir yere gelinmesinin beklenemeyeceğini  belirten Ersoy, "Bu tanıtımı ise yalnızca devletten beklememek gerek. Sektörün  tüm paydaşları, herkes, elini taşın altına koymalı. Şimdi devletle iç içe  planlama ve koordinasyon yapacağımız tanıtım ağırlıklı bir fonu da oluşturarak  son eksiğimizi de tamamlayıp en büyükler arasındaki yerimizi alacağız. Sonra da  daha üst seviyelere doğru adım adım güvenle ilerleyeceğiz." değerlendirmesinde  bulundu.
Ersoy, turizmde Türkiye markasının yeniden yapılandırılmasının, 2019  tanıtım faaliyetlerinin odak noktası olacağına işaret ederek, "Hayata geçirmeyi  planladığımız Turizm Geliştirme Fonu ile ilgili olarak da çalışmalarımızı en kısa  sürede tamamlayacağız. Yeni yıldan itibaren özel sektörle birlikte ortak kararlar  alarak rakip gördüğümüz ülkelerin çok daha üzerinde bir performansla turizmimizi  geliştirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.Rekabet gücünün artırılması, hizmetlerde yüksek kalitenin sağlanması  adına nitelikli insan gücü yetiştirilmesinin, turizmin bugünü ve geleceği  açısından önem taşıdığına değinen Ersoy, bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığı ile  sektörün ihtiyaçlarını dikkate alan bir eğitim modeli oluşturduklarını aktardı.Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında  imzalanan protokol kapsamında, turizm meslek liselerinin, sektörün ihtiyaçlarına  cevap verecek ve bu alandaki nitelikli insan gücünü yetiştirecek şekilde  yapılandırıldığını belirtti."Ülkemiz fevkalade büyük bir zenginliğe sahip"
"Ülkemiz yalnızca doğal güzellikleriyle değil, kültürel anlamda da  fevkalade büyük bir zenginliğe sahip." diyen Ersoy, bu cazibe alanının, doğal  olarak dünyanın pek çok yerinden milyonlarca ziyaretçiyi,   tarih boyunca birçok  medeniyete ev sahipliği yapan bu topraklara çektiğini anlattı.
Bu zenginliği tüm dünyaya açmak için kararlılıkla çalıştıklarını  vurgulayan Ersoy, "Bu inançla 153 noktada arkeolojik kazı çalışmalarımız devam  ediyor. 2019 yılı itibarıyla kazı çalışmalarımızı 12 aya çıkartacak bir proje  hazırladık. İlk etapta proje dahilinde kazı sürelerinin uzatılması ve daha fazla  arkeolog istihdam edilmesi şartıyla 20 kazıyı destekleme kararı almış  bulunmaktayız." açıklamasını yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2002'den bu  yana çıkarılan üç kanunla azınlıklara ait toplam bin 29 taşınmazın iade  edildiğini, ayrıca 21 adet taşınmazın bedelinin tazminine karar verildiğini  belirterek, "2002'den bu yana hiçbir azınlık vakfı mülküne el konulmamıştır."  dedi.
Paha biçilmez değerlerden biri olan ve 2018'de UNESCO Dünya Miras  Listesi'ne dahil edilen Göbeklitepe'nin ziyarete açıldığını hatırlatan Ersoy,  2019'u "Göbeklitepe Yılı" ilan etme arzusunda olduklarını bildirdi.
2018'de 7 alanın daha eklenmesiyle Dünya Geçici Miras Listesi'ndeki  varlık sayısının 77'ye yükseldiğini söyleyen Ersoy, 2019'da ise Bolu Mudurnu  Tarihi Ahi Kenti ile Malatya Aslantepe Arkeolojik Alanı'nın, Dünya Miras  Listesi'ne alınmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini aktardı.
Ersoy, bu yıl 17 müzenin yenilenerek veya yeniden yapılarak ziyarete  açıldığını, bunlar arasında en önemlisinin 2018 Troya Yılı'nda inşaatını  tamamlayarak hizmete sokulan Çanakkale Troya Müzesi olduğunu anlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının bünyesinde şu an itibarıyla   198 müze  ve 140 düzenlenmiş ören yeri ve Bakanlığın denetimindeki 252 özel müzeyle bu  alandaki faaliyetlerin sürdürüldüğünü ifade eden Ersoy, "Yıl sonuna kadar 3 müze  daha ziyarete açılacak, 2019 yılı sonuna kadar ise 13 müze ve 22 ören yerimiz  daha ziyaretçileriyle buluşacaktır." dedi.
Müze ziyaretçi sayısının her yıl arttığını dile getiren Ersoy, şu an  itibarıyla 2018'de müzeleri ziyaret eden kişi sayısının toplam 26,5 milyon  olduğunu, bu sayının 2019'da 35 milyona ulaşacağını öngördüklerini bildirdi.
"4 bin 319 kültür varlığımız ait oldukları topraklara döndürüldü"
"Her eser, kendi ülkesinde, ait olduğu yerde güzel, orada daha bir  anlamlı." diyen Ersoy, dünya ülkelerinin de ortak kültürel miras olan eserlerin  ait oldukları yerde korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda  hassasiyet göstermesi gerektiğini belirtti.
Ersoy, dünyaca ünlü Çingene Kızı mozaiğinin kayıp parçalarının, 8  Aralık'ta Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi'nde gerçekleştirilen basın tanıtımıyla  ziyarete açıldığını anımsatarak, "Vaktiyle yasa dışı yollardan yurt dışına  çıkartılan 4 bin 319 kültür varlığımız ait oldukları topraklara döndürülmüştür."  dedi.
Yüzlerini güldüren bir başka gelişmenin daha yaşandığını aktaran  Ersoy, şunları söyledi:
"Dede Korkut Destanı'mız da UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Mirası  Temsili listesine oy birliği ile dahil edildi.  Seneye de Geleneksel Türk  Okçuluğunu bu listeye eklemiş olacağız. Öte yandan, 150'den fazla ülkeye ihraç  edilerek bu alanda ABD'den sonra dünya ikinciliğine yükselen Türk dizi film  sektörü 350 milyon doların üzerinde ihracat hacmine erişmiştir. Ayrıca ülkemiz  yüzde 56'lık yerli film izlenme oranı ile bu yıl da Avrupa'da birinci sıradaki  yerini korumuştur. Diğer taraftan bu yasama döneminde mevcut destek  mekanizmalarını çeşitlendirecek, ülkemizi film çekim merkezi haline getirecek ve  film turizmini geliştirecek yeni Sinema Kanunu Tasarısı'nın da Meclisimize  sunulmasını bekliyoruz."
Ersoy, Bakanlığın öncelikli hedeflerinden birinin de açıldığı dönemde  dünyanın sayılı kültür merkezlerinden olan ancak yeterli deprem dayanıklılığına  sahip olmaması nedeniyle yaklaşık 10 yıldır hizmet veremeyen İstanbul Atatürk  Kültür Merkezi'nin nitelik ve nicelik olarak geliştirilerek çağın  gereksinimlerine uygun şekilde inşasını sağlamak olduğuna dikkati çekti.
Hedeflerinin, 2019 Şubat ayında temeli atılacak projeyi, 2 yıl içinde  tamamlamak olduğunu bildiren Ersoy, ayrıca Ankara'da yapımı devam eden  Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu inşaatını tamamlayarak  başkentin kültür ve sanat hayatına önemli bir eser kazandıracaklarını belirtti.
"Seyahatlerin yüzde 40'ının kültür turizmi odaklı"
Ersoy, dünyada en hızlı gelişen sektörlerden olan turizmin, ülke  ekonomilerine yaptığı yadsınamaz katkının yanı sıra halkların birbirlerini  tanımaları ve evrensel barış için de son derece önemli bir araç olduğunu  vurguladı.
Dünya genelindeki turizm hareketlerine bakıldığında, seyahatlerin  yüzde 40'ının kültür turizmi odaklı olduğunun görüldüğüne işaret eden Ersoy,  şöyle konuştu:
"Kültür ve turizmin aynı başlık altında ele alınmasının çok yerinde  olduğunu düşünüyorum. Sürdürülebilir turizmi sadece ziyaretçilerin değil, bölge  halkının ihtiyaçlarını da gözeterek çevresel, sosyal ve kültürel değerlerin  korunmasını ve bu sayede de kısa vadeli değil, kalıcı fayda sağlamayı amaçlayan  bir turizm yaklaşımı olarak değerlendiriyoruz. Bu da bizi, özellikle şehirleşme  sürecinde kültürel varlıklarımızın korunması noktasına getiriyor. Bugünü yaşarken  dünü unutmadan geleceği planlayabilmek çok önemli. Bakanlık olarak turizm ve  kültürün birbirini daha fazla destekleyen ve büyüten bir döngü oluşturmasını  sağlamaya devam edeceğiz."
Ersoy, göreve geldiği günden beri yalnızca turizme değil, onun  ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü kültür ve sanat projelerine de yoğunluk  verdiklerini belirtti.
Gerek tiyatroda gerekse opera balede repertuvarı oluştururken daha  önceleri opera ve tiyatro sahnelerinde yer bulma şansı olmayan yerli eserleri  halkla buluşturmak için projeler geliştirdiklerini anlatan Ersoy, "Duran,  bekleyen tiyatro" olmaktan çok 24 saat hareket eden bir tiyatro arzuladıklarını  bildirdi.
Ersoy, "Bir tarafta provalar yapılırken, diğer tarafta turnelerin  olduğu, oyunların sahnelendiği, hiç durmayan bir tiyatroyu planlıyoruz. Kaliteden  ödün vermeden, nitelikli eserleri seyircimizle buluşturacağız." dedi.
"Troya Operası Berlin ve Moskova'da da sanatseverlerin beğenisine  sunulacak"
Troya'nın Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmesinin 20. yılı  münasebeti ile hazırlanan Troya Epik Operası'nın, 9 Kasım'da seyirciyle  buluştuğunu hatırlatan Ersoy, "Dünya prömiyeri Ankara'da gerçekleşen Troya  Operası Berlin ve Moskova'da da sanatseverlerin beğenisine sunulacaktır. Dünyaca  ünlü klasikleri yüksek standartlarda sergilemenin yanında yerli eserlere  verdiğimiz önem ve 'Yeni Türk Operası' markasının yaratılması konusundaki  çalışmalarımız da hızla devam etmektedir." ifadelerini kullandı.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait akarların, atıl  vaziyetten kurtarıldığını ve yüksek gelir getiren taşınmazlar haline  dönüştürüldüğünü söyleyen Ersoy, bu çerçevede Vakıflar Genel Müdürlüğünün  çalışmalarını, Hazineden katkı almadan kendi öz kaynakları üzerinden  gerçekleştirdiğini vurguladı.
2018 yılı sonuna kadar restorasyonu tamamlanması planlanan vakıf eser  sayısının yaklaşık 220 olduğunu, 150 eserin de restorasyonlarının 2019 ve sonraki  yıllarda gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini bildiren Ersoy, "Son 16 yılda  toplamda 5 bin 250 eserin restorasyon veya onarımı yapılmıştır. Ayrıca Vakıflar  Genel Müdürlüğümüz aracılığıyla binlerce vatandaşımıza sosyal yardım hizmetinde  bulunulmuştur. Bu kapsamda 4 bin 394 kişiye muhtaç aylığı bağlanmış, 80 bin 780  kişiye her ay kuru gıda, 2 bin kişiye ise her gün sıcak yemek hizmeti  verilmiştir. İlkokul, ortaokul, lise ve yükseköğrenim olmak üzere toplam 21 bin  öğrenciye karşılıksız eğitim yardımında bulunulmuştur." açıklamasında bulundu.
TİKA ve YTB'nin faaliyetleri
Ersoy, Türk dilinin konuşulduğu ülkelerle komşu ülkelerin kalkınmasına  yardımcı olmak, ekonomik, ticari, kültürel, teknik ve eğitim alanlarında iş  birliğini gerçekleştirmek amacıyla kurulan TİKA'nın, 5 kıtada yılda 2 bine yakın  proje ve faaliyet gerçekleştirdiğini bildirdi.
TİKA Başkanlığınca iş birliği yapılan ülkelerle ortak tarihi ve  kültürel miras olan eserlerin restorasyonu konusunda Balkanlar, Orta Doğu ve  Afrika coğrafyalarında çok sayıda projenin yürütüldüğünü bildiren Ersoy, "2019  yılı TİKA faaliyetlerinin planlama ve uygulamasında muadil Batılı kuruluşlardan  farklı olarak insan odaklı, Türk tipi kalkınma yardımı anlayışı ile mazlumların  yanında olmaya devam edecektir." dedi.
Mehmet Nuri Ersoy, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar  Başkanlığının koordinasyonunda, yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkçe  yeterliklerinin geliştirilmesi, Türkçe kaynaklara erişim imkanlarının  kolaylaştırılması ve kültürel aidiyetlerinin korunması amacıyla "1001 Kütüphane  Projesi" hazırlandığını aktardı.
Ersoy, Türkiye'nin uluslararası öğrenciler için bir eğitim ve çekim  merkezi olması, bu öğrencilerin ülkeleriyle Türkiye arasında köprü olmaları  amacıyla oluşturulan "Türkiye Bursları" kapsamında ise Türkiye'de 138 ülkeden  yaklaşık 16 bin uluslararası öğrencinin, 70 farklı şehirde ve 125 üniversitede  öğrenim gördüğünü belirtti.
Türkiye'yi, Türk dilini, tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak, bu  alanlarda eğitim almak isteyenlere yurt dışında hizmet vermek ve Türkiye'nin  diğer ülkelerle kültürel alışverişini artırıp dostluğunu geliştirmek amacıyla  kurulan Yunus Emre Enstitüsü'nün, 46 ülkede 56 merkezle faaliyetlerini  sürdürdüğünü anlatan Ersoy, 2023'e kadar bu sayının 100'e çıkmasının  hedeflendiğini bildirdi.
"Göreve gelir gelmez ETS Tur Yönetim Kurulu Başkanlığından ayrıldım"
Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığının web sitesinde yer alan  özgeçmişinde halen ETS Tur Yönetim Kurulu Başkanı olarak göründüğünün ifade  edilmesi üzerine, "Göreve gelir gelmez ETS Tur Yönetim Kurulu Başkanlığından  ayrıldım ve bütün imza yetkilerimi de profesyonellere devrettim." dedi.
2002'den bu yana çıkarılan üç kanunla (2003, 2008 ve 2011) azınlıklara  ait toplam bin 29 adet taşınmazın iade edildiğini, ayrıca 21 taşınmazın bedelinin  tazminine karar verildiğini bildiren Ersoy, "2002'den bu yana hiçbir azınlık  vakfı mülküne el konulmamıştır." dedi.
Ersoy, Mardin'deki Mor Gabriel Manastırı'na ait Hazine mülkiyetinde  olan bütün taşınmazların iade edildiğini ancak kanun kapsamında olmayan ve Orman  Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan taşınmazların iade edilmediğini bildirdi. Orman  mülklerinin Anayasa tarafından belirlenen özel bir statüsü bulunduğunu vurgulayan  Ersoy, "Mor Gabriel Manastırı Vakfı yönetimi, bu iade nedeniyle basın yoluyla  Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür mesajı yayınlamıştır." diye konuştu.
Ersoy, taşınmaz iadelerine ilişkin "1936 beyannamesi vermemiş  olmalarına rağmen Gökçeada, Bozcaada ve Antakya'da bulunan vakıflar da taşınmaz  iadesinden yararlanmışlardır. Henüz iki hafta önce Bozcaada'da Hazine'ye ait  mülklerin azınlık vakfına iadesi gerçekleşmiştir." şeklinde konuştu.
Tuzla'daki Ermeni Yetimhanesi'nin özel mülkiyette olduğu için iade  kapsamında olmadığını vurgulayan Ersoy, kanunun halen Hazine, Vakıflar Genel  Müdürlüğü, belediye ve özel idare mülkiyetinde olan taşınmazların iadesini  içerdiğini ifade etti.
Ersoy, Mardin Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu  kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilen kilise ve mezarlıkların  tamamının, Mardin'de kurulu 4 Süryani vakfına iade edildiğini bildirdi.
"TİKA'nın terör örgütlerine kaynak aktardığı" iddiasının gerçeği  yansıtmadığını belirten Ersoy, "TİKA, faaliyette bulunduğu bütün coğrafyalarda  aşırılık ve radikal hareketler karşısında itidalin ve istikrarın teminatıdır.  TİKA, gizli bir ajandası olmadan şeffaf şekilde faaliyetlerini yürütmektedir.  TİKA ve terör örgütleri arasında bir ilişki kurma çabası bir FETÖ propagandası ve  karalaması olarak ortaya çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Türk turistler pahalı mı konaklıyor" sorusuna yanıt veren Ersoy,   konuya uçuş ve konaklama olarak iki etapta bakılması gerektiğini söyledi.
Türk misafirlerin özellikle iç hatlarda kesinlikle pahalı uçmadığını  belirten Ersoy, "Son dakikaya kalırsanız ortalamanın üzerinde bir fiyatla satın  alıyorsunuz ama birkaç hafta önceden hatta erken rezervasyonda alırsanız fiyatlar  inanın bana mil bazındaki Avrupa fiyatlarının dahi çok çok altında." dedi.
Yerli turistlere 2019'da erken rezervasyondan yararlanmaları  tavsiyesinde bulunan Ersoy, şunları kaydetti:
"2019'da tabii fiyat artışlarının yüksek gözükmesindeki ana  sebeplerden biri, döviz bazında da Türkiye fiyatlarını artırıyor. Zaten turizm  gelirlerini artırmak için artırmamız lazım. Yani hem döviz hem de kur bazında  fiyatlar arttığı için 2019'da fiyatlar çok pahalıymış gibi algılanabilir ama  erken rezervasyondan yararlanırlarsa bu fiyat artışlarından da kısmen  etkilenmemiş olacaklar."
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı; Radyo ve Televizyon  Üst Kurulu, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel  Müdürlüğü, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü,  Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba  Topluluklar Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk  Kültür Merkezi, Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ile  Gençlik ve Spor Bakanlığı; Spor Genel Müdürlüğü, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar  Kurumunun 2019 yılı bütçeleri kabul edildi.
Yaklaşık 14 saat süren bütçelerin kabulünün ardından TBMM Başkanvekili  Celal Adan, birleşimi bugün saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.iha
 
 

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy 20 kazıyı destekleme kararı

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.