Korona virüs korkusunu nasıl yeneriz?

Korona virüs’ün insanlar üzerindeki korku ve endişeyi nasıl gidermeli?

Çukurova Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Mezunu , Psikolojik Danışman  ve Profesyonel Koç  Alpaslan Yurtsever Korono virüs’ün Dünya’da yayılmasının ardından Türkiye’de de kısa sürede etkisini göstererek insanları, korku ve endişeye sürükleyerek intihar ve ölümlere neden olacağını söyledi.

Korono virüs’ün insanlar üzerindeki korku ve endişenin nasıl atlatılacağı hususunda vatandaşları uyaran , Psikolojik Danışman  ve Profesyonel Koç Alpaslan Yurtsever:

Salgının kendisi gelmeden namı, korkusu ve etkisi geldi. Küreselleşme ve teknolojik gelişmeden dolayı virüs ilk Çin de ortaya çıktığı an etkisi, korkusu ve kaygısı tüm dünyada yaşanmaya başlandı. Ancak asıl etkisini ise Türkiye de ilk vakanın ortaya çıkmasıyla gösterdi. Bu etki ilk ölümle beraber artış gösterdi. Bu kaygı ve korku durumundaki artış başlangıçta insanların tedbirli olması için gerekliydi. İnsanların yetiştirilme tarzına bağlı olarak da insanlardaki kaygı düzeyinde değişiklikler olması doğaldır. Kaygılı bir aile içinde yetişen bireyler hızlı bir şekilde kaygılı duygu durumdan korku ve panik duygu durumuna geçtiler. İşler bu aşamada karışmaya ve zorlaşmaya başladı. Çünkü aşırı kaygı, korku ya da panik durumunda insanlar ne yapacağını bilemezler ve duygularıyla hareket ederler. Vatandaşlarımız şunu iyi bilsinler ki virüsün öldürme oranı trafik kazasından ve birçok normal hastalıktan daha az lakin tedbir alınmazsa salgının artışıyla hastaneler bu yükü taşıyamayacağı için ölümler bu durumdan kaynaklanacaktır. Dolayısıyla devlet yetkililerin öneri ve tavsiyelerini dikkate almamız gerekir. Bu tavsiyelerde gayet basit ve kolaydır. Evde kalınacak, temizliğe dikkat edilecek, sosyal mesafe korunacak. Bunlar yapıldığında korkulacak bir durum yoktur.

Salgının ve ölümlerin ülkemizde artmasıyla birlikte insanlardaki kaygılar ve endişeler evham/kuruntu boyutuna ulaştı. En küçük grip, boğaz ağrısı, öksürük, vb. durum olduğunda insan sanki covid-19 bulaşmış gibi panikliyor. İnsanın hayatta kalması için belli düzeyde kaygı ve korku gereklidir. Lakin her şeyin aşırısı zararlı olduğu gibi kaygının da aşırısı zararlıdır. Bu kaygı durumunda kendisi ve çevresine karşı kızgınlık, öfke patlamaları, çatışmalar yaşayarak geri dönülemez zararlar verir. Genellikle karşılaşılan vakalar ise; aile içi şiddet, ayrılıklar ve intiharlardır.

Bu salgın en basite indirerek nasıl atlatılır?

Bu salgının en basit şekilde atlatılması yayılımın önlenmesini sağlamaktır. Bunun için de yetkililerin uyarılarını dikkate alıp uymak en önemli şarttır. Aksi halde yayılım önlenemezse virüs öldürmese bile hastanelerin yoğun bakım üniteleri, solunum cihazı,  sağlık malzemelerinin yetersizliği ölümleri artıracaktır. O nedenle alınan tedbirlere riayet etmek can kayıplarını azaltmada ve psikolojik sağlığımızı korumada en önemli etken olacaktır.

Psikolojisi bozulan bir bireyin, ailesine ve çevreye ne gibi zararları olur?

Psikolojisi bozulan bireylerde sıklıkla görülen davranışlar genellikle aile içi çatışmalardır. Bu çatışma psikolojisi bozulan bireyleri zamanla tartışmaya ve kavgaya götürmektedir. En son aşamada ise evden kaçma ya da intihar eğilimi/intihar olayları gerçekleşmektedir.

Bu durumda bir bireyin ne yapması gerekiyor ve psikolojik olarak hangi önlemleri alması lazım?

Salgın, deprem, kaza, vb. olağanüstü durumlarda kişiler ciddi posttravmatik durumlarda travma sonrası stres bozuklukları ve benzeri rahatsızlıklar yaşayabilmektedir. Bunlarla baş edebilmek için bu süreçte ortaya çıkan olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarla ilgili profesyonel psiko-sosyal destek almaları gerekir. Bu desteği alırken önemli olan eğer ciddi bir duygu, düşünce ve davranış problemi mevcutsa salgın öncesi dönemde de yatkınlık varsa bir psikiyatristten terapi ve ilaç desteği alınmalıdır. Bu problemlerle ilgili hafif düzeyde problemler yaşanıyorsa Psikolojik Danışman veya Psikologdan psikolojik danışma veya terapi desteği alınmalıdır. Hayalleri ve hedefleri için okumalar ve araştırmalar yapmalıdır. Zihin bu sayede farklı işlere yönelecek ve önceki yaşadığı travmatik olaylardan uzaklaşmış olacaktır. Elbette ki bu profesyonel desteklerin yanında hayaller ve hedefler kurmalı, kendini bu noktada geliştirmeye yönelik online sertifikalı eğitimler almalıdır. Bilmelidir ki ölümün dışındaki her şey gelip geçicidir. Bu süreçte geçecektir. Yapmamız gerekenleri yapar almamız gereken tedbirleri alırsak sıkıntı yaşamadan bu süreç tamamlanmış olur.

Çocuklarda ne gibi bir etki yaratır?

Covid -19 salgını ve benzeri travmatik vakalardan en çok etkilenen kesim çocuklardır. Özellikle 0-6 yaş grubundaki çocuklar gördükleri, duydukları, hissettikleri kısacası yaşadıkları her olayı bütün olarak beyinlerine kayıt ederler. Bu kayıtların ayrıntısına odaklanmaz ve algılayamazlar. Kendisinin ya da yanındakilerin salgına yakalanacağı ve salgından öleceği korkusu ve kaygısıyla baş etmekte zorlanırlar. Bu zorlantı sonrasındaki yaşadığı kaygı ve korku ömür boyu silinmeyecektir. O nedenle çocuklarımızla bu süreçte daha çok ilgilenmeli onlarla oyunlar oynamalıyız. Olumsuz etki oluşturacak olan haberleri izlememeli, onların yanında salgındaki son durumları konuşmamalıyız. Beyin hayalle gerçeği ayıramadığı için ikisine de aynı duygusal tepkileri verir. O nedenle çocuklarımızla olumlu hayaller kuracağız. Olumlu oyunlar oynayacağız. Kısacası olumlu olacağız, olumlu konuşacağız ve olumlu yaşayacağız.

Son olarak halkımıza neler söylemek istersiniz?

Halkımız öncelikle devlet yetkililerinin önerilerini ciddiye almalıdırlar. İlk yapmamız gereken şey evde kalmalı, temizliğimize dikkat etmeli ve ev ortamında etkili iletişim içerisinde bulunulmalıdır. Burada son olarak şu konuda da halkımızı bilgilendirmek istiyorum. Kişisel ve Sosyal Gelişim Akademisi Derneği üyelerimiz Türkiye’nin her yerinden sağlık çalışanları ve halkımıza ücretsiz online danışmanlık hizmeti vermektedir.

Bu hizmetimizden faydalanabilmek için kisos.der@gmail.com mail adresinden ve 0 505 625 55 26 nolu telefondan ulaşabilirler.

FATİH ALPER GÜLTEPE / GÜNEY

0

0

0

0

0

0