Yeniden görülen Adnan Oktar organize suç örgütü davasında mütalaa açıklandı

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik hükmün istinaf tarafından usulden bozulmasının ardından 72'si tutuklu 215 sanığın yeniden yargılandığı davada esasa ilişkin mütalaa, celse arasında mahkemeye sunuldu.

Star Güney

"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "çocukların cinsel istismarı", "cinsel saldırı" ve "siyasi ve askeri casusluk" dâhil birçok suç iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Adnan Oktar ve beraberindeki kişiler hakkında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı tarafından hazırlanan 445 sayfalık mütalaada, elebaşı Oktar'ın 1994 yılında örgütün dışarıya açılması yönünde talimat verdiği bildirildi.

 

 

''DÖNEMİN SİYASİ VE SOSYAL KOŞULLARINA GÖRE SÖYLEM GELİŞTİRDİLER''

İmkanı olanların iş kurması, iş kuramayanların ise iş bulmaları ve kazandıkları paraları örgüte "infak" adı altında getirmeleri talimatlarının iletildiği anlatılan mütalaada, yapılan harcamalara ilişkin örgüt liderinin sürekli bilgilendirildiği ve örgüt içinde tüm harcamaların son kararının örgüt lideri tarafından verildiği kaydedildi.

 

Silahlı terör örgütü FETÖ ile Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün oldukça benzer saiklerle hareket ederek insanların dini hassasiyetlerini manipüle ettikleri bilgisine yer verilen mütalaada, dönemin siyasi ve sosyal koşullarına göre söylem geliştirdikleri ve faaliyetlerini buna göre tanzim ettikleri vurgulandı.

 

''KADINLARA PSİKOLOJİK VE FİZİKİ ŞİDDET, EĞİTİM ALMA HAKKINI ENGELLEME''

Mütalaada, Akkuyu Nükleer Santral Projesi, Suriye politikaları ve Türkiye-Rusya'yı ilgilendiren istihbari konularda bilgi toplama, ayrılan örgüt üyelerinin zor durumda bırakılmaları için FETÖ'cü olduklarına ilişkin yabancı istihbarat birimlerine bilgi verilmesi şeklindeki eylemlerde bulundukları aktarıldı.

 

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen sanık ve katılanların beyanlarına göre örgüt lideri sanık Adnan Oktar'ın özellikle kadın örgüt mensuplarına yönelik "Bakışını beğenmediği, yanlış hitap ettiği, kendisine itiraz ettiği/karşı çıktığı" gibi sebeplerle küfür ve hakaret içerikli sözler kullanarak veya darp ederek psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığı anlatılan mütalaada, Oktar'ın ayrıca örgüt üyelerinin eğitim alma hakkını engellediği bildirildi.

 

PEK ÇOK SUÇTAN HAPSİ İSTENDİ

Mütalaada, Oktar'ın ayrıca sistematik şekilde örgüt mensuplarına cinsel istismarda bulunduğu, örgüt üyelerinin bir kısım bürokrat, siyasetçi, gazeteci, kamu görevlisi ve sivil vatandaşlara yönelik kişisel bilgileri kaydedip Oktar'a sundukları, bu verilerin arşivlenmiş şekilde muhafaza edildiği kaydedildi.

 

Örgüt elebaşı Oktar'ın, "örgüt yöneticiliği", "FETÖ silahlı terör örgütüne yardım", "siyasal veya askeri casusluğa teşebbüs", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "birden fazla kişiyle birlikte birden fazla kez çocuğa karşı cinsel istismar", "cinsel saldırı", "cinsel saldırıya teşebbüs", "kişisel verilerin kaydedilmesi", "tehdide azmettirme" suçlarından 232 yıl 9 aydan 1198 yıla kadar hapsi istendi.

 

Örgüt yöneticisi konumundaki diğer sanıklar Tarkan Yavaş, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Yeliz Sucu, Ayşegül Hüma Babuna ve Fatma Ceyda Ertüzün'ün de benzer suçlardan cezalandırılması istenen mütalaada 71 tutuklu sanığın mevcut hallerinin devamı talep edildi.

 

Davaya 4 Ekim'de tarafların esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.

 

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de açıkladığı kararında, "örgüt yöneticisi olmak" suçundan yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna'ya ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti.

 

Mahkeme, 107 sanığa "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 20 sanığa da "örgüte üye olmak", "gerçeğe aykırı mal bildirme", "örgüte yardım etme", "suçluyu kayırma", "ruhsatsız silah taşıma" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası vermişti.

 

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa "örgüte üye olmak" suçundan 11'er ay hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı.

 

Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu'nun tahliyesine hükmeden mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı.

 

Sanıklardan 3'ünün tüm suçlardan beraatına hükmeden mahkeme, tutuksuz sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık'ın tutuklanmalarına karar vermişti.

 

Bir kısım sanıkların bazı suçlardan beraatını kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli suçlardan 3 yıl ile 36 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı.

 

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik aralarında Oktar ve örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 84'ü tutuklu 215 sanık hakkında yerel mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu.

İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alınıp tahliyelerine karar verilmişti.

 

Alınan kararda suç örgütü elebaşı Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti.

 

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin "usul ve yasaya aykırı" olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti.

 

İtirazın reddedilmesinin ardından Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yeniden itirazda bulunmuştu.

 

İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61'i hakkında "cinsel saldırı" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti.

 

Haklarında yakalama kararı çıkarılan 61 sanıktan 50'si tutuklanmış, dava dosyası ilk derece mahkemesine gönderilmişti.