Gerçi siz dönemin adamısınız! Dönem döndükçe siz de dönersiniz sıkıntı yok.

Aklıma gelen cümleleri yazacak olursam savaş çıkar, fakat hani şu dönme dolap gibi dönen isimler yarın Cumhuriyet Halk Partisinde ALTI OKU taşıyan bayrağı alıp sokaklarda gezmezse şaşmayın (!)

 

DUYDUKLARIMIZ İNSANLARA OLAN HIRSIMIZI DAHA DA ARTIRIYOR.

Nedenine gelince: düne kadar İstanbul’a giden bazı isimler Cumhur ittifakına destek vermek için gittiğini mi düşünüyorsunuz?

Yok yok, o iş öyle değil?

Açıklayalım.

İki tezatlık var!

Yol yürüdüğü adama ihanet eden…

Yol yürüdüğü adama oy veren!

Özetleyecek olursak, seçim desteği için İstanbul’a giderek seçime destek vermeyen, türü belli olmayan kişiler, tam tersi yatmaya gitmiş. Sonra İmamoğlu’nun seçimi kazandığını gördüğü anda ise “hak etti be ağabey…” demesi ise altı okun simgesini yakında yakasına asacağını da düşünmüyor değiliz.

 

SEÇİMİN GALİBİYETİNİ KİM OLDU SİZCE?

Hiçbir siyasi lider veya aday olmadı tam tersi seçimin galibi halk!  

Bundan sonraki süreç nasıl olur bilinmez ama kimse halkı asla karşısına almamalıdır.

Şu notu eklemezsem yaşayamam…

Sn. Devlet Bahçeli’yi her konuda tebrik ediyorum, son dakika gollerini iyi atıyor.      

 

SİYASETİN KARIŞMADIĞI YER VAR MI?

Mart seçimleri, Haziran seçimleri derken herkes kırk derecelik havada nefes almaya çalışıyor. Halkın istediği özgürlük, istediğini konuşabilme ve seçebilmedir. Geçenlerde bir telefon geldi, telefondaki şahıs diyor ki,

“Ağabey sanırım Kahramanmaraş Gençlik ve Spor il Müdürlüğü seçimi var”

-Evet, var ne oldu ki?

“Sanırım Kabakçı müdüre rakip de var”

-Siyaset buraya da mı el attı be kardeşim!

“Aday şu isim”

-Yahu o, belediye başkanlığına aday değil miydi?

“Öyleydi fakat oradan alacağını alamamış gibi…”

-Buradan da alamaz rahat ol!

Diyeceğim o dur ki herkes kendi alanında koştursun. Kimsenin işine karışmasın, Ali İhsan Kabakçı’ya gelince ister seversiniz ister sevmez. Liseden tanıdığım Kabakçı bu işi iyi götürüyor, yerinden, koltuğundan etmek yakışık almaz.

Bilmem anlatabildim mi?

 

64. SIRADA OLAN BİR EĞİTİM…

LGS sonuçlarına göre Kahramanmaraş geçen yıla oranla sıralamada yükselmiş. 35. Sıradan 64 sıraya… Evet, ben buna düşüş demem yükselişin ta kendisidir. Küçük rakamlar bizim işimiz değil, büyük rakamları daha çok severiz.

O vakit bunun hesabını kime soralım:

Milletvekillerine mi,

Milli Eğitim müdürüne mi?

Anne- babalara mı,

Öğretmenlere mi yoksa kendimize mi?

Kimseye sormayalım derseniz de vicdanınıza sorun yeter.

 

MADO İSMİNİ KİRLETMEYE ÇALIŞAN EDEPSİZLER…

Kahramanmaraş’ın dünyaya adını duyurduğu markası MADO’ ya yapılan ahlak dışı olayı esefle kınıyorum. Seçim sonrası algı yapılarak kirletilmeye çalışılan markaya yapılan bu sakil ve pervasız görüntüyü yayanların amacı MADO markasını kirletmekten başka bir şey değildir. Olayın üç yüzü ise Mado' ya ait olmayan binanın söz konusu bölümünde o iğrenç olay gerçekleştiriliyor ve olay sanki Mado' da olmuş gibi lanse ediliyor. Olay tamamen planlı ve Mado markasına yönelik oluşturulmak istenen olumsuz bir algıdır.

MADO ayrı o bölüm ayrı, ayık olun ayık…

 

ŞU KELİMELERİ SEVMİYORUM.

BİR         :İnşallah…

İKİ          :Ne zaman evleneceksin?

ÜÇ          :Sen bu şehirde neden yaşıyorsun?

Bu şehir mi beni hak etmiyor, ben mi bu şehri hak etmiyorum, üçüncü şık biraz kafa karıştırıcı…

 

BİZİM BABAANNELERİMİZ VE JAPONYA’NIN BABAANNELERİ

Japonya’nın Osaka şehrinde yaşayan babaanneler G20 Zirvesi için rap hazırlamışlar, vallahi billahi on üstünden on numara… O şehrin insanlarını tanıtıyor gelenlere, harika olmuş babaanneler!

Bizim babaanlerimiz aman ha aman siz böyle bir şeye kalkışmayın.

Öpüyorum hepinizin ellerinden.